DUYU BÜTÜNLEME NEDİR?
A.Jean Ayres 1970’lerde duyusal deneyimlerin davranış üzerine etkilerini ileri sürdüğü duyu bütünleme teorisini geliştirmiştir.Ayres duyu bütünleme teorisini kanıtlamak ve geliştirmek adına bir dizi test geliştirmiştir.Bu testleri geliştirip değişik popülasyonlarda uyguladıktan sonra belirli duyusal sistemlerin belirli davranışsal sonuçlar ile ilişkisini ortaya çıkarmıştır.Bunların yanında Ayres bu tip zorlukların müdahelesi için bir terapi modeli geliştirmiştir.Bugün Ayres’in teori,değerlendirme ve müdahelesini içeren bu modele Ayres Duyu Bütünleme(Ayres Sensory İntegration) denmektedir.
Duyu bütünleme, kişinin kendi vücudundan ve çevreden gelen duyusal bilgileri organize eden,vücudu çevreye uygun bir şekilde kullanmayı mümkün kılan nörolojik bir işlemdir.(JEAN AYRES)
Yapılan istatistikler sonucu;
- Normal popülasyonda %20 oranında
- Nörolojik bir tanı eşlik edince %88 oranında
- Öğrenme bozukluğu gösterenlerin %70’ inde
- Disleksinin %88’ inde
Duyusal problemler olduğu tespit edilmiş.
KİMLER DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ UYGULAYABİLİR?
Duyu bütünleme terapisti diye bir ünvan yoktur.Duyu bütünleme terapisini bu konuda eğitim almış fizyoterapistler ,ergoterapistler ve dil-konuşma terapistleri uygulayabilir.
DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİNİN AMACI NEDİR?
Çocuğa özel hedefler çerçevesinde doğru planlanmış ve hazırlanmış ortamda yapılan aktivitelerle çocuğun duruma uygun fonksiyonel, duyusal,postural ve sosyal cevap oluşturma potansiyelini arttırmaktır.Normal gelişen çocuklarda kendiliğinden gelişen bu sürecin duyu bütünleme sorunları yaşayan çocuklarda desteklenmesi gerekir.
Terapinin en önemli hedefi çocuğun terapistle sürekli iletişim halinde olması duruma uygun tepkiler verebilmesi ve bunu günlük yaşamına yansıtabilmesidir.
Çocuğun eksik olduğu deneyimleri bizim kontrolümüz altında ve güvenlik sınırları içerisinde yaşaması için çocuğun durumuna uygun olacak şekilde farklı düzlemler, farklı ortamlar ,farklı mataryeller, faklı uyaranlar kullanıyoruz.
Çocuğun başarıya ulaştığı ,keyif aldığı,mutlu olduğu işler duyu bütünleme odaklı olduğu için terapi ortamında çocuğun kendine güvenini ve motivasyonunu arttırmayı hedefliyoruz.
Çocuğun vücudunu doğru bir şekilde kullanırken denge ve düzeltme reaksiyonlarının ortaya çıkmasını,başladığı bir işe odaklanabilmesini ve bu işi sürdürebilmesini,ne yapacağını düşünmesini bir plan oluşturmasını ve uygulamasını bekliyoruz.Aynı zamanda kazandırmak istediğimiz akademik becerileride terapimizin içerisine katıyoruz.
DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİNİ OYUNDAN VE SPORDAN AYIRAN FARKLAR NELERDİR?
- Çocuğun ilgisi çekecek zenginleştirilmiş ortamlarda aktif katılımının sağlanması ve sürdürülmesi
- Gerçek hayatta kendiliğinden gerçekleşmeyen uygun deneyimlerin yaşatılması.
- Kazanılan deneyimlerin günlük yaşamda kullanımının sağlanması.
ÇOCUKLARDAKİ DUYU BÜTÜNLEME BOZUKLUĞU BELİRTİLERİNDEN BAZILARI ŞUNLARDIR:
- Farklı yükseklikteki seslere,parlak ışıklara ,yeni,göz alıcı nesnelere,kokulara, ısıya,farklı dokudaki nesnelere az/aşırı tepki.
- Elleri havada ve nesnelere dokunmak istememe.
- Kafasını duvara vurma,ıssırma,kendini biryere sıkıştırmaya çalışma gibi davranışlar.
- Ayaklarını yerden kaldırdığı durumları tölere edememe,küçücük bir basamaktan çıkmakta sorun yaşama,düşmekten ve yüksekten aşırı korkma,farklı tipteki bir zemine geçeceği sırada aniden durma.
- Elinde sürekli bir şey tutma ihtiyacı .
- Yaşına uygun yiyememe, dağınık yeme.
- Bir yere yaslanma ,bir yere yatma.
- İnce motor becerilerde zayıflık.
- Harfleri düzgün çıkartmayla ilgili sorun yaşama.
- Kıpırdanmamakta zorluk çekme, hareketini durdurmakta zorluk yaşama.
- Okul çağında matematikte problem yaşama.
- Sporda,takım oyunlarında,grup aktivitelerinde,arkadaş edinmede zorluk.
- Yaşıtlarına göre fazla düşme.
- Yazmayı öğrenirken b ve d gibi ters harfleri karıştırma.
- Baş aşşağı ,yüz üstü pozisyonlardan hoşlanmama.
- Mesela ayağı tökezlemek gibi basit bir durumda aşırı bir reaksiyon gösterme.
- Alışık olmadığı hareketlerde yavaş olma.
- Merdiveni çıkıp inmeyi yaşıtlarına göre geç öğrenme.
- Günlük yaşamdaki işleri yapmaktaki beceriksizlik ve sakarlık.
- Kas tonusunun düşük/yüksek olması.
- Planlarda yapılan değişiklikleri tölere edememe.
- Bir planın işe yaramadığını gördüğü halde aynı hatayı yapmaya devam etme.
- Dikkatini sürdürme becerisinin zayıf olması.
- İnsanların dokunmasından özellikle yüzüne dokunulmasından hoşlanmaması.
- Yaşına uygun akademik becerileri gösterememe.
- Sürekli; hareket halinde olma,birşeylere çarpma, atlama,zıplama,güreşme, dönme,sallanma.
GİZEM ÖZTÜRK
Fizyoterapist